Terleten battaniyenin içinde boğulurken babamın onu aşağı yukarı sallandırıp şöyle dediğini hatırlıyorum;
Kar yağıyor, bak! Kar yağıyor!
Var bile olmayan kar kamaştırıyor gözlerimi,
tenimi soğutuyor
ve
kış rüzgarı esiyor yanağıma
Ardından uykuya dalıyorum
Üşüdüğümü hissederken gördüğüm rüya, bir avuç toprak kadar gerçek geliyor
Birbirinden farklı mis kokan çiçeklerin üstünde gezen kırlangıçlar dillerinde bir tutam sevinç saçıyorlar
Ufak bir çizim yapıyorum; kafası devasa vücudu küçücük insancıklar. Yanlarında daima sol perspektiften olan evler ve ev boyutunda çiçekler.
Platon olsa beğenmezdi ama annem hep bayılıyor!
ve
uyanıyorum
Çizimlerim artık koca kafalı küçük vücutlu insanları barındırmıyor (belki şu an Platon bile beğenirdi)
Göğe baktığımda
fark ediyorum ki
artık kar yağmıyor
Uzun,
upuzun bir zamandır gördüğüm her çiçek
aynı,
kırlangıçlar ise şehri terk etmiş
Düş değil ama üşüyorum,
battaniyem hiç olmadığı kadar soğuk
Kar yağıyor, bak! Kar yağıyor!
Var bile olmayan kar kamaştırıyor gözlerimi,
tenimi soğutuyor
ve
kış rüzgarı esiyor yanağıma
Ardından uykuya dalıyorum
Üşüdüğümü hissederken gördüğüm rüya, bir avuç toprak kadar gerçek geliyor
Birbirinden farklı mis kokan çiçeklerin üstünde gezen kırlangıçlar dillerinde bir tutam sevinç saçıyorlar
Ufak bir çizim yapıyorum; kafası devasa vücudu küçücük insancıklar. Yanlarında daima sol perspektiften olan evler ve ev boyutunda çiçekler.
Platon olsa beğenmezdi ama annem hep bayılıyor!
ve
uyanıyorum
Çizimlerim artık koca kafalı küçük vücutlu insanları barındırmıyor (belki şu an Platon bile beğenirdi)
Göğe baktığımda
fark ediyorum ki
artık kar yağmıyor
Uzun,
upuzun bir zamandır gördüğüm her çiçek
aynı,
kırlangıçlar ise şehri terk etmiş
Düş değil ama üşüyorum,
battaniyem hiç olmadığı kadar soğuk