Beyaz bir parıltı, ölümle yaşam arasında
Bir gün doğumu gibi sinsice sızar
Islak toprağın damarlarına.
Mayıs sabırsız bir anne;
Baharın çıplak kalbini bırakır avucuma.
Her şey sessizce başlar
Bir kıvrım, bir kırılma.
Oysa bilirim, kökleri derine inerken
Yazın sıcağına dokunmayı özlüyor.
Güneşi bir sevgili gibi bekliyor.
Mayıs çiçeği her sabah yeniden açıyor,
Göğsüme çöken küllerin içinde.
Kırılganlığına tutunuyorum,
Her bahar yeniden doğacağıma inanarak.
Ben solmaktan korkmamayı öğreniyorum,
O ise her kayboluşta geri dönmeyi.