Ben küçükken bir hayaletin arkadaşıydım, gözlerimde hala
tırtılların gezdiği, geceleri muhakkak uyumanın gerektiği bir
yaştaydım.
Kapıcımızdan korkardım, hırkamın kollarını yırtar, bir şeyden
kaçtığımda masanın altına saklanırdım.
Hayalet de benim çocukluğumla
alay eder her kaçtığım da benden hızlı koşardı.
Ben zaten o sıralar kaçtığım her şeyin benden hızlı koştuğu bir yaştaydım.
Kaç masanın altına girdiğimi hiç saymadım ama kaç kişiden kaçtığımı
belki hatırlarım.
Hangi bahçelerde oynadığımı sayarım, öldürdüğüm böcekleri anlatırım.
Sonra hayaletle beraber kafamızı plastik ağaçlara yaslarız O hiç yaşamadığı anılarını da hatırlar, cansız gözlerinden sahte yaşlar
süzülür, kuru dudakları aralansa da bir şey söylemez ama ben anlarım.
Saklanacak bir masası olmayan bir çocuk gördüğümde hep anlarım.