Gar
Elinde bavuluyla Almanca konuşulan bir kente gelmişti. Almanca konuşulması dışında kentin ne olduğunun çok bir önemi yoktu kendisi için. Almanca bilen kişiler için
şehrin ne olduğunun ...
Zoru kolay yaptığımız, ruhunuza dokunan eserler.
Elinde bavuluyla Almanca konuşulan bir kente gelmişti. Almanca konuşulması dışında kentin ne olduğunun çok bir önemi yoktu kendisi için. Almanca bilen kişiler için
şehrin ne olduğunun ...
Gün geçtikçe çürüyor mavi sinen tenim
ve pul pul dökülürken
küllerimden doğmayacağımı anlıyorum
Geriye bi’ izmaritten fazlası kalmayacak
ruhum son çağrılışında
kucaklanma...
Takıntımın dikkatle incelenmesinde her şeyi kaybettik, ve senin kararmış göz altlarında
gerçeği buldum. Şimdi uzun zaman önce unutulmuş anılarımızda yaşıyor her şey: canavarlar, ba...
*Metal gıcırtısı ve sürekli kendi kendine gidip gelen metalik bir topun sesi ardından hafifçe
içinde ağır bir cızırtı sesiyle dönmeye başlayan bir pervane, çok büyük değil ancak d�...
Elimi tutup avucumu açıyor
3 dans eden fil var içinde
Kırmızı etekleri var hepsinin
Kollarını ileri doğru zarifçe sallıyor,
Birbirlerine bakıyor ve yere kadar eğiliyorlar
Sonra kalk�...
YAZAMIYORUM!
Neden yazamıyorum? Kalem elimde, defter önümde, zihnimde bir kördüğüm… Yazmak için
hiç olmadığı kadar kıvranıyorum ama kelimeler, aklımdan parmaklarıma ulaşamadan kay...
Sen oradaydın—ama hiç orada olmadın,
Bir bakış uzak, ama bin yıl gibi derin…
Gözlerin sanki başka bir dünyanın eşiği,
Ben ise o dünyaya sadece uzaktan bakan
Bir yabancıydım,
Di...
İnsanların hayatından öylece sıyrılmayı nasıl başarıyorum? Nasıl böylesine zor bir şeyi
bu kadar basit ve ustalıkla yapabiliyorum? İnanın ben de bilmiyorum bunun cevabını.
Sabah di...
Ne düşünüyorum? Gerçekten düşünüyor muyum, yoksa sadece düşünüyor gibi mi yapıyorum? Çoğu zaman ikisi birden. Düşünüyorum, düşünüyor gibi yapıyorum ve bunu fark
ettiğimde, a...